Dünyanın en ölümcül ilk beş hastalığından biri olan inmenin belirtileri, bu belirtiler görüldüğünde izlenmesi gereken yolu ve teknolojideki gelişimin inme tedavisi üzerindeki etkilerini Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Ender Uysal ile konuştuk.
İlk olarak kısaca kendinizden, meslek hayatınızdan bahsedebilir misiniz?
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1996 yılında mezun oldum. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden radyoloji uzmanlığımı aldıktan sonra bölümde başasistan olarak göreve başladım. Uzmanlığımın ilk yıllarında nöroradyoloji alanıyla, özellikle nöroradyolojide tanı konusuyla daha fazla ilgilenmeye başladım. 2005 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Nöroradyoloji bölümünde 6 ay süren eğitim sonrası tekrar Şişli Etfal Hastanesi’ne döndüm ve mono-plan Siemens anjiyografi cihazı ile girişimsel radyoloji işlemlerine başladım. Girişimsel radyolojinin yaygınlık kazanmaya başladığı o dönemlerde, radyoloji eğitiminin bir parçası olarak bu konunun da dahil edilmesi girişimsel radyolojiye ilgi duyan asistan arkadaşlarımızın da tercihlerinde önemli bir rol oynadı. Bu arkadaşlarımın bugün birçok farklı merkezde girişimsel radyoloji alanında başarıyla görev yaptığını görmenin benim için bir gurur kaynağı olduğunu ifade etmek isterim.
Girişimsel nöroradyoloji, teknolojik açıdan hızla gelişen bir dal olduğu için ulusal ve uluslararası çok sayıda kongreye ve eğitim toplantılarına katılarak güncel yaklaşımları takip etme fırsatım oldu. Avrupa’da ikişer yıl süren iki farklı kursa katılarak hem diagnostik hem de girişimsel nöroradyoloji ile ilgili diploma aldım. Şişli Etfal Hastanesi’ndeki anjiyografi ünitemizde 5 yıldır kullandığımız Siemens Healthineers Artis zee biplane anjioyografi cihazı ile girişimsel nöroradyoloji işlemlerine devam ediyoruz. Hastanemizin 2021 Temmuz ayında Seyrantepe’deki ek yerleşkesine taşınmasıyla nöroradyoloji bölümümüzle biz de bu yerleşkede hizmet veriyoruz.
2020 verileri, inmenin her yıl 15 milyon kişinin hayatını etkilediğini gösteriyor. İnme hastalığı nedir ve neye bağlı olarak gelişir?
İnme yani felç, beynin bir kısmına giden kan akışının azalması veya kesintiye uğramasıyla oluşuyor. Bu kesinti nedeniyle, beyin yeterli oksijen alamadığı ve beslenemediği için beyin hücreleri hızla ölmeye başlıyor. İnmenin oluştuğu bölgedeki fonksiyonlarda geçici veya kalıcı hasarlar meydana geliyor. İnmenin en önemli özelliği ise belirtilerin aniden görülmesidir. En yaygın inme tipi olan iskemik inme, genel inme vakalarının yaklaşık yüzde 85’ini oluşturuyor. İskemik inmelerin en yaygın nedeni ise aterosklerozdur. Kan hücreleri, yağ, kolesterol, kalsiyum ve diğer maddelerden oluşmuş plaklar, atardamarlar içinde birikerek daralmaya neden oluyor. Beyne giden bu daralmış damarlarda oluşan ani bir kan pıhtılaşması ya da kopmuş bir plak parçası, kan akışı ile beyne akım sağlayan daha küçük bir damara gidip o damarı tıkayarak iskemik inmeye neden olabiliyor. Yaklaşık yüzde 15 oranında, daha nadir görülen hemorajik inme ise beyindeki bir damarın kan sızdırması veya yırtılması sonucunda oluşuyor.
İnme vakalarının oranları hakkında mevcut veriler ne gösteriyor?
Araştırmalara göre her yıl milyonlarca yeni inme vakası ve inmeden kaynaklanan ölüm yaşanıyor ve inme, dünyanın en ölümcül ilk beş hastalığından biri ve aynı zamanda bireylerde uzun vadeli sakatlıkların önde gelen nedeni olmaya devam ediyor. Dünyada, yılda yaklaşık 6 milyon kişi inme nedeni ile hayatını kaybediyor. İnme dünyada sakatlık nedenleri arasında ilk, Türkiye’de ise ölüm nedenleri arasında ikinci sırada geliyor.
İnmenin belirtileri nelerdir? Kendimizde veya çevremizdekilerde hangi semptomları gözlemleyince harekete geçilmesini önerirsiniz?
İnmenin başlıca belirtileri arasında yüz, kol ve bacakta felç ya da uyuşma, konuşma ve başkalarının söylediklerini anlamada güçlük, görme problemleri, baş dönmesi ve yürümede zorlanma sayılabilir. Kendimiz ya da çevremizdekilerde bu belirtileri erken anlayıp hızlı hareket etmek için tüm dünyada kullanılan FAST (Face-Yüz, Arm-Kol, Speech-Konuşma, Time-Zaman) kavramını kullanabiliriz. F ile yüzdeki felç semptomları; konuşurken, gülerken yüzün bir tarafının hareket etmemesi ifade ediliyor. A ile bireyin bir kolunun diğerine göre güçsüz olması gibi koldaki felç semptomlarına işaret ediliyor. S ise kendini konuşma sorunları ile gösteren semptomlar, yani bireydeki dil sürçmesi, yanlış kelime seçimi veya konuşamama gibi belirtiler için kullanılıyor. T ise bu durumda zamanın ve hızla harekete geçmenin önemine dikkat çekiyor.
İnme esnasında her dakikada yaklaşık 2 milyon beyin hücresi öldüğü ifade ediliyor. Bu da her saniyenin kritik önem taşıdığını gösteriyor. Zamana karşı bu kadar hayati bir yarış söz konusu olduğunda hangi aşamalar izlenmeli?
Beyne giden kan akımı pıhtıya bağlı olarak bloke olduğunda iskemik inme başlıyor ve kan akımı tekrar sağlanıncaya kadar her dakikada yaklaşık 2 milyon beyin hücresi ölüyor. Bu nedenle zaman burada hayati bir önem taşıyor ve geçen her saniye beyin üzerinde geri dönüşü zor olan etkilere yol açabiliyor. Az önce FAST ile ifade ettiğim inme belirtilerinden biri görüldüğünde zaman kaybetmeden 112’nin aranması ve akut inme tedavisinin yapıldığı en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekiyor.
İnme tedavisinin yönetiminde bilgisayarlı tomografi ve MRI cihazlarının üstlendiği rol nedir?
Hastanın, hastaneye ulaştırıldığı aşamada nörolojik değerlendirilmesini takiben inme tedavisinin yönetiminde Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) cihazları büyük rol üstleniyor. Merkezlerin kendi imkanları doğrultusunda en hızlı şekilde uygulayabildikleri görüntüleme stratejisi ile tedavi kararlarını alması öneriliyor. Hastada parenkimal beyin görüntülemesi yapılarak inme tanısının doğrulanması, aynı zamanda iskemik ve hemorajik inme ayırıcı tanısının yapılması da çok önemli. Günümüzde nöroendovasküler tedavilerin büyük damar oklüzyonlarında bir tedavi standardı haline gelmesi nedeniyle parenkimal görüntülemeye ek olarak ayrıca BT anjiyografi veya MR anjiyografi ile vasküler görüntüleme de yapılıyor. Ayrıca perfüzyon bazlı stratejiler, geç trombektomi (semptom başlangıcı 6-24 saat olan hastalarda) yaklaşımından fayda görebilecek hastaları belirleyebildiği için bu hasta grubunda kullanımları gündemde bulunuyor.
İnme merkezlerinin ve ünitelerinin hastalıkla mücadelede rolü nedir? Kısaca bahsedebilir misiniz?
İnme üniteleri, inme bulguları ile uygun zaman aralığında ulaşan hastalara IV trombolitik tedavinin yapıldığı ve inme merkezlerinde uygulanabilecek tedavilere ihtiyacı olan hastaların belirlenerek sevk ve organizasyon sürecinin yürütüldüğü birimlerdir. İnme merkezleri de inme bulguları ile uygun zaman aralığında sağlık tesisine ulaşan hastalara, IV trombolitik tedavilerin yanı sıra her türlü endovasküler girişim yöntemlerinin uygulandığı bölümlerdir. Bu tesislerde akut iskemik inme ve hemorajik inme tedavisinde her tür uygulamayı yapabilecek alt yapı ve personel vardır. İnme merkezlerinde 7 gün 24 saat boyunca inme konusunda uzmanlaşmış hekim ve sağlık personeli bulunur. Nöroloji uzmanı yönetimindeki bu merkezlerde hasar gören bölgelerin kurtarılması ve henüz hasar görmemiş alanların korunması için hızla tedavi uygulanır. İnme merkezi ya da ünitesi sayısı her geçen gün artmakla birlikte henüz tüm hastanelerde bulunmuyor. Bu nedenle inme geçiren bir hastanın, inme merkezi ya da inme ünitesi olan bir hastaneye hızlıca ulaştırılması gerekiyor. İlk 6 saat içinde uygulanabilen tedaviyle hastanın iyileşme oranı ve olasılığı çok daha yüksek oluyor. Dolayısıyla inme hastalarında tedavi ne kadar erken uygulanırsa, o kadar etkilidir. Erken uygulanan tedavi, hastanın yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve hayati riskin azaltılması için son derece önemlidir.
Şişli Etfal Hastanesi’nde Siemens Healthineers Artis çözümünün tercih edilme sebebi nedir? Size hangi avantajları sağlıyor?
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji bölümünde yaklaşık 5 yıldır Siemens Healthineers Artis zee biplane kullanıyoruz. Tüm girişimsel nöroradyoloji işlemlerimizde kullandığımız bu cihazda 3 boyutlu hacimsel görüntü işleme (Volume Rendering), Dyna-CT ve 3D-Roadmap gibi yazılımların, tedavinin doğru planlanması ve tedavi süresinin azaltılmasında faydalı olduğunu görüyoruz.
Mekanik Trombektomi (mechanical thrombectomy) 2008’den beri vasküler tıkanıklıkların tedavisi için trombolizin yanı sıra başka bir seçenek daha sunuyor. Bu yaklaşımın radyolojideki önemine dair görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Mekanik Trombektomi işlemi günümüzde akut iskemik inme tedavisinde tartışmasız önemli bir yere evrildi. Kateter ve stent malzeme teknolojisindeki gelişmeler tedavinin başarı oranını artırırken, tanı sürecinde iki önemli desteğimiz olan BT ve MR görüntülemedeki teknolojik gelişmeler, yanı sıra yazılımlar ile doğru hasta seçimi konusundaki gelişmeler radyoloji bölümünü hem tanısal hem de girişimsel endovasküler tedaviler konusunda ön plana çıkardı. Ayrıca 2018 yılında yayınlanan DAWN ve DEFUSE-3 çalışmalarında semptomların başlangıcından itibaren 24 saate kadar doğru hasta seçimi ile mekanik trombektominin faydalı olduğunun gösterilmesi, daha fazla hasta için tedavi endikasyonunun olabileceğini göstermektedir. Radyoloji’nin bu konudaki avantajı, girişimsel nöroradyoloji konusunda eğitim almış ve zaten serebral ve servikal damarlardaki farklı hastalıklarla ilgilenen meslektaşlarımız için inme tedavisine geçişin hızlı bir şekilde yapılabilmesidir. Ancak böyle bir acil tedavi işleminin 7/24 sürekliliğini sağlayabilmek; uyum içinde çalışan, alanında uzman ve geniş bir sağlık ekibinin özverili çalışmalarıyla mümkün olabilir.